BATMANIMIZIN TARİHİ

Batman il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Batman (anlam ayrım) sayfasına gidiniz. Batman ili Nüfus 501.246[1] ― Şehir nüfusu 111,1,1,781.484[1] ― Köy nüfusu 119.762[1] Yüzölçümü 4.654 km² Nüfus yoğunluğu 108.70 kişi/km² Genel bilgiler Bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi Alan kodu 0488 Valilik Web sitesi www.batman.gov.tr Batman ili, Türkiye Cumhuriyetinin Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan bir ildir. Dicle'nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf, bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır. Konu başlıkları [gizle] 1 Tarih 2 Nüfus 3 Eğitim 4 İklim 5 Yemek Kültürü 6 Ulaşım 6.1 Kaynakça 6.2 Dış bağlantılar Tarih [değiştir] Batman tarihi itibarıyla yeni bir şehir olmasina karşın yerleşim alanında kurulan şehirlerin tarihi Sümerlere kadar uzanır. İluh Tepesi'nin bulunduğu alanda bir Sümer şehir yerleşiminin bulunduğu, ancak bataklık bir arazi uzerine kurulu olduğundan şehrin zaman içerisinde yeraltına göçtüğü düşünülmektedir. Batman'ın adını "batmak" teriminden bu nedenle almış olabileceği düşünülmektedir. Zaten Batman'ın yerleşim yeri olarak Türkiye'nin en zengin petrol yataklarına sahip oluşu, şehrin derinliklerinde bazı boşlukların çıkarılan petrol nedeniyle oluştuğu ileri sürülüp bunun Batman'a felaket getireceği yöre halkında revaç bulan bir teoremdir.Fakat bu şekilde il haline gelmiştir.90'lı yıllarda Atatürk Parkı çevresinde aniden ortaya çıkan, derinliği 150 metreye varan bir çukur ancak binlerce kamyon molozla doldurulabilmiştir.Bu olay felaket teorisyenlerine bunun bir gün gerçekleşeceği hakkındaki inançlarını güçlendirmiştir.Ayrıca toptancılar sitesine sızan petrolden kaynaklanan patlama da bölge halkını hayli tedirgin etmiştir. 15,05,09 yakın tarihi itibarilen yerine yenisi yapılmak üzere yıkılan yöremiz cengiz topel ilköğretim okulunun inşaat sahasında önü bir türlü kesilemeyen kaynak su çıkmaktadır. Bu inşaat işini durdurmakla beraber suyun degerlendirmeye alınmaması çok kötü bi durum.kuresel ısınmayla başlayan su sıkıntısı hergün konuşulurken bu mukemmel ve bol temiz kaynak suyun değerlendirilmeyip heba olması biz vatandaşları düşündürüp kuşkulandırmaktadır. Kuzey Mezopotamya'nın merkezi olarak kabul edilen Cizre ve civarına yakınlığı Batman'a tarihsel bir kültür kimliği kazandırmış, 1940 yılında bulunan petrol ile Batman civarından yöreye akın olmuştur. Batman binlerce yıldır bu topraklarda aşiret kültürüyle yaşamakta olan yöredeki halklara yeni bir yaşam ve rüya şehri gibi gelmiş, şehir çok kısa zaman zarfında aşiretlerden kopan binlerce insana bireyci özgür bir hayat vaadetmistir. Ancak bu geleneksel kimlik ikinci nesilde yerine yarı feodal kimlikle modern kimlik çatışması getirmis, nesiller arası uçurum meydana gelmiştir. Batman kısa zaman içerisinde Güneydoğu insanına ekonomik tesirin yanısıra düşünce hayatına da etki etmeye başlamıştır. Değişik yörelere mensup altkültürler Batman'da birleşerek bir üstkimliğe dönüşmüştür.Bu nedenle Batman'da Kürt'lerin yanısıra Türk ve Arap kültürlerinin uzlaşısını görmek de mümkün olmuştur. Batman doğuda, doğu halkının talihinin değişebileceğinin sembolü olmuştur.Fakat son yıllarda yaşanan işsizlik ve nesiller arası çatışma ile yeni kuşağın umutsuzlaşmasına ve beraberinde intihar eğilimlerinin artmasına yol açmıştır. Nüfus [değiştir] Batman merkez nüfusu 450.000'in üstündedir Genel Nüfus ise yaklaşık olarak 650.000 civarındadır Nüfusun, yaklaşık c'ü Batman Merkezde yaşamaktadır.Batman'dan batıdaki büyük şehir merkezlerine yüzbinleri bulan göçe rağmen nüfusu şehrin ucuz oluşu, insanlarda olumlu etki bırakmasıyla artmaktadır .Şehrin büyümesine etken olan bir diğer faktör ise yerli halkın sıcak kanlı olmasıdır. Ayrıca Batman, Türkiye'de köyken il olup bu kadar fazla nüfüsa sahip olan alanındaki tek örnektir.[kaynak belirtilmeli] Ayrıca nüfusun –'sı Müslüman, %2'si Yezidi, %1'i Katolik ve %1'i Ortodoks'tur [kaynak belirtilmeli] Eğitim [değiştir] Batman güneydoğu ve doğuda eğitimli gençliğin bulundugu illerimiz arasındadır.Son yıllardaki şehre yapılan yatırımlar ve sanayinin gelişmesiyle şehir tam olarak olmasa da gözle görülür bir şekilde gelişme göstermektedir.Bu gelişme halka da yansımaktadır. Batman hızlı bir gelişimle ve değişimle beraber kentleşme noktasında bir sürü sorunuda beraber getirmiştir. İl inşaat sektörunde büyük bir atılımın içerisine girmiştir. Bir çok özel öğretim kurumlarının yatırım odağı olmasının bir diğer getirisi üniversite okuma oranının artması olmuştur.İlde bulunan özel okul olarak Özel İrfan İlköğretim okulu ve Özel M.Sıddık Tekin Lisesinin yanında özel Basut eğitim kurumları ve T.E.D Batman koleji ülke genelinde elde ettiği başarılarla adından söz ettirmektedirler.Ayrıca 2009 öss de 23. sıraya yükselerek büyük bir gelişme kattetmiştir.2000'li yıllarda bölgede ün salmış Batman Fatih Lisesi son zamanlarda kötü sendromuyla bölgede kötü bir iz bırakmıştır.2000-20003 yıllarında ün salan Fatih lisesi 2003-2009 yılları arasında ciddi bir şekilde çöküşe geçmiştir.Son olarak 2007 yılında özellikle 9. sınıf ve diğer düzeydeki sınıf ortalamarında yaklaşık 950 öğrenci sınıf tekrarı yapmıştır. Diyarbakır Caddesi Batman'dan Bir Görünüm Batman'dan Bir Görünüm Batman'dan Bir Görünüm ya İklim [değiştir] Batman'ın iklim özellikleri Akdenize yakın olşundan dolayı uzak Akdeniz iklimi görülür ama bölge genel anlamda karasal iklim kapsamındadır.Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm civarındadır ayrıca kışları bahar gibi olup İlkbahar aylarında da bol güneş ve ara sıra hoş bir iklim oluşacak şekilde yağış alır. İlkbahar aylarında Beşiri ve Batman ovalarında bol otluk olup iç anadolu ve doğu anadoludan mevsimlik hayvan göçü almaktadır.Kuzey bölgelerinde ilkbahar aylarında Sason Civarı Cenneti aratmayacak kadar güzelleşir. Genel itibariyle sıcaktır ve yazın sıcaklar dışında iklimi çok uygundur. [değiştir] Yemek Kültürü Tandır ekmeği, İçli Köfte, Türlü, Çeşitli Börekler Bol etli yemekler, Kavurma yörenin belli başlı yemekleridir
Memikan Köprüsü Memikan Köprüsüİnşa tarihi hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber, yörede bulunan Hasankeyf, Malabadi ve Cizre’deki taş köprülerle kıyaslandığı zaman, bu köprü inşaatında kullanılan taşçı malzemeler nedeniyle, köprünün yukarıdaki köprülerle büyük bir benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Ancak 6.yüzyılda Müslümanların bölgeye hakimiyetinden sonrada yapıldığı ihtimal dahilindedir. Veya antik dönemden kalan bir köprünün enkazı üzerinde de inşa edilmiş olabileceği muhtemeldir. Bir zamanlar Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı Garzan Ovasındaki yerleşim birimlerinin, özellikle Hasankeyf’le olan ticari ilişkisini sağlayan Memikan Köprüsü, bu bölgeden geçen İpek Yolunu, geçit vermeyen Garzan Çayı üzerinden karşıya bağlantısını sağlayan stratejik bir noktasında yer almaktadır. İlk Çağdan orta Çağın ilk yarısına kadar olan tarihi süreç içinde, işlek bir kervan yolu olan ve Garzan Çayına paralel giderek Hasankeyf üzerinden Kuzey Mezopotamya’ya ulaşımın sağlanmasında ve özellikle beylikler arası ticari ilişkilerin sağlanmasında uzun yıllar hizmet veren bu stratejik yol üzerindeki Memikan Köprüsü, şu anda harap durumdadır.
On Kemerli DDY Köprüsü On Kemerli DDY Köprüsü1944 yılında inşaatı biten ve Devlet Demir Yollarını da bu tarihte Batman’a ulaştıran bu köprü, döneminin bir mimarlık harikasıdır. Batman kent merkezine 7 Km. mesafede Batman Çayı üzerinde yapılan ve on kemerli olan köprü, tren geçişini sağlamayla birlikte, insan ve hayvanların geçişini de sağlamaya uygun biçimde inşa edilmiştir. Bu köprünün ayrı bir özelliği de, İkinci Dünya Savaşının bütün şiddetiyle devam ettiği 1939-1944 yılları arasında yapılmış olmasıdır. Savaşa katılmayan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bu yıllarda bütün gücüyle ülkenin kalkınması ve imarı için uğraş verdiğinin bir kanıtıdır.
Mor Kiryakus Manastırı Mor Kiryakus Manastırıİlk çağdaki sınırları Dicle Nehrinin güney kıyısından başlayıp Suriye sınırına kadar uzanan ve dini yönetim açısından Hasankeyf’teki Piskoposluğa bağlı olan bölgeye Turabidin denilmektedir. Süryani Hıristiyanları tarafından kutsal kabul edilen Turabidin bölgesinin en uç noktasındaki Mor Kiryakus manastırı, bu bölgede yer alan 80’e yakın kilise ve manastır içinde önemli bir yer tutmaktadır. Manastıra girişteki ana kapı üzerinde ve iç avluyu iki bölüme ayıran kemerli kapının üzerinde olmak üzere Süryanice yazılmış iki taş kitabe mevcuttur. İlk kitabede Haleb’li Salibo isimli bir şahıstan bahsedilmekte ancak, manastırın yapım tarihi hakkında bir bilgi verilmemektedir. Çünkü Süryani Hıristiyanları inşa ettikleri manastır ve kiliselerinde kullandıkları kitabeleri tarih veren bir belge olmasından ziyade, İncil’den insanlara mesaj veren dini içerikli birer ilahi metin olmasını hep tercih etmişlerdir. Bu manastırda görülen her iki kitabe de birer ilahi metindir. 4.yüzyılda Halep’ten Turabidin bölgesine gelerek insanları vaftiz edip Hıristiyanlaştıran Misyoner Keşişler, özellikle Kuzey Mezopotamya ovasına hakim tepe ve kayalıklar üzerine manastırlar kurmayı bir gelenek haline getirmişlerdir. Kıra Dağının Kuzey Mezopotamya ovasına bakan doğu yamacına kurulmuş bulunan Mor Kiryakus Manastırı da böyle bir düşüncenin ürünüdür. Ancak bölgenin ilk manastırlarından biri olması ve inşasından sonra yeni manastırların açılmasına ön ayak olması açısından da çok önemlidir. Çünkü o devirlerde Misyonerliğin kırsal alanlardaki öncüleri olan keşişler, ancak bu şekilde inşa ettikleri manastır ve kiliseler vasıtasıyla Hıristiyanlığın yayılmasında başarılı olacaklarına inanmışlardır. Bu duruma göre Mor Kiryakus Manastırı, İlk çağ Hıristiyanlığın fetret devri olan 4.yüzyılda, yaklaşık M.S. 457 yılında yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü 4. Yüzyılda yapılan kilise ve manastırlarda çan kulesi yapma geleneği yoktu. Mor Kiryakus Manastırında da çan kulesinin bulunmayışı, yukarda verilen inşa tarihini doğrulamaktadır. Çünkü Manastır ve Kiliselerde Çan kulesi yapımı, sonraki yüzyılda İslamiyet in inkişafıyla birlikte yapılan ibadethanelere ilave edilen minarelerden esinlenerek gelenek haline getirilmiştir. Osmanlı saltanatı döneminden günümüze kadar gelen ve azınlıklara gösterilen hoşgörüden dolayı İmparatorluk sınırları içinde kalan birçok yerdeki manastır ve kiliselerde devletçe yapılan tadilat ve onarımlar, Mor Kiryakus Manastırında da kendini göstermiştir. 17. yüzyılın sonuna kadar birkaç kez devlet tarafından onarılan Mor Kiryakus Manastırı, bu tarihte üst katın ilave edilmiş olduğu rivayet edilmektedir. Bu onarımlar esnasında Hasankeyf’ten taş ustaları getirilerek Mor Kiryakus Manastırında çalıştırılmıştır. Mor Kiryakus manastırı ile birlikte, Turabidin bölgesinin engebeli yapısı üzerine serpiştirilmiş olan bu gizemli ve eşsiz mimari güzellikteki manastır ve kiliselerin bugün için cemaatleri kalmadığından birçoğu metruk duruma düşmüştür. Ancak, başlı başına birer abide olan bu terk edilmiş anıtların tamamı Kültür Bakanlığınca tescil edilerek koruma altına alınmıştır. İlimiz Beşiri İlçesine bağlı Ayrancı Köyünde bulunan Mor Kiryakus manastırı da tescilli yapılarımızdandır. Yaklaşık 2,5 dönüm ( 2500 m2 ) alan üzerine inşa edilen Mor Kiryakus manastırı, dehlizlerle yeraltına uzanan bir yer altı katıyla birlikte 3 katlı bir yapıdır. Dıştan dikdörtgen planlı, içtende geniş iki kare planlı kapalı bir avlu ve bu avlunun etrafında kemerli payendelerin gerisinde odalar yer almaktadır. Özellikle Manastır Patriğinin yatak odası olarak kullandığı oda tavanını oluşturan sekizgen dilimli taş kubbenin, yıldızlı haçların mimari yapısında, üstün bir sanat değeri vardır. Büyük bir bölümü yıkık durumda olan Mor Kiryakus manastırında, birbirine bitişik çok sayıda ve farklı ölçütlerdeki odaların mevcut olması, buranın bir ibadethane, medrese ve inziva yerinden oluşan bir külliye olduğu anlaşılmaktadır. Bu külliyede eğitimini tamamlayan ve papaz unvanını elde eden papazlar, Turabidin bölgesindeki diğer kiliselere eğitmen olarak atandıkları bilinmektedir. 1940 li yılların başına kadar faal olan ancak bu tarihten sonra son cemaatı da manastırı terk edince, burada hiçbir Hıristiyan kalmamıştır. Ancak manastırda bulunan bir asa üzerine oturtulmuş bir meleğin yüzünü tasvir eden, çevresi çıngırak biçimindeki yuvarlak yelpaze ile yaklaşık 100 kg. ağırlığındaki manastır çanı ve çok sayıda el yazması kitap ve İnciller ile manastıra ait değerli eserler, Midyat’taki Mor Gabriel Manastırına götürülerek koruma altına alınmıştır.



Kıyamet Gerçekliği Külliyatı
BATMAN PETROLKENT
 
 
 
free counters
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol